BU YAZININ PODCASTİNİ AŞAĞIDAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ.
Kısa bir aranın ardından yeni yazımla karşınızdayım, bu sefer ki konumuz; “Hayaller!” Her insanın bir hayali vardır, bende bu düşünceden yola çıkarak kendimce hayallerden bahsettiğim bir yazı kaleme aldım, bakalım beğenecek misiniz? 🙂
Hayaller, hayallerimiz, hepimizin hayalleri vardır mutlaka. Kimimizin ufacık, kimimizin ise koskocaman hayalleri vardır. Peki hayaller, gerçekler karşısında ezilir mi hep? Ya da hayaller saçma mıdır? Kocaman bir yalandan mı ibarettir? Yoksa hayallerin arasında gerçekleri unutup kayıp mı oluruz? Kaç tane hayalimiz olmuştur şimdiye kadar eminim ki birçoğumuz bilmiyoruzdur, bilenlerimiz varsa da hatırlamak istemiyordur birçoğunu, kimisi saçma geliyordur, kimisi de çocukça. Belki de bakış açımız değişmiştir hayata… Hepimizin o kadar çok hayali var ki aslında, saymakla da bitmez, yaşamakla da. Ki zaten o kadar da yaşayabilir miyiz orası da koca bir muamma. Hayal demişken şöyle bir düşünüyorum da ne kadar çok hayal kurmuşum, irili ufaklı birçok hayal… Seneler geçtikçe, takvim yaprakları değiştikçe, hayaller de değişmiş, büyümüş.
Hayata karşı bir protestodur belki de hayal kurmak, seni böyle değil de istediğim gibi yaşamak istiyorum mesajı vermektir belki de! Belki de sadece düşününce mutlu eden bir rüyadır hayaller, kim bilir. Bir de bu hayalleri gerçekleştirmesi var tabi… Belki birçoğumuz, hatta hemen hemen hepimiz, dışarı çıkmak için hamle yapan ama sürekli cama çarpan bir sinek gibiyizdir ya da lazer ışığını takip eden bir kedi gibi. Olmayan bir şeyi kovalıyoruzdur ya da boşa çabalıyoruzdur. Engelleri aşamıyoruzdur mesela, belki de aşmak istemiyoruzdur. Yeteri kadar çabalamadığımız için olmuyor sanıyoruzdur, pes ediyoruzdur! Hayal sadece kurmakla olan ve sonuca bağlanan bir şey değil, hayal kuruyorsan eğer büyük bir azmi de peşinden götürmelisin. İstemeden, mücadele etmeden, gereken ne varsa yapmadan, hayaller gerçekleşmiyor maalesef. Bu hayatta ki hiçbir şeyin ol deyince olmadığı gibi! Eminim ki bu satırları okurken birçoğunuz şöyle diyeceksiniz; “ah keşke olsa!” ama olmuyor işte, evet olsa güzel olurdu ama hayat işte…
Hayallerin bir başka boyutu daha var ve bence bu en önemli konulardan biri hayallerimiz konusunda. Gerçekler ve sorumluluklar! İşte bu ikisi, hayallerin baş düşmanı, hayalleri yok etmeye ant içmiş ölüm savaşçıları gibi, gerçekler ve sorumluluklar. Gerçekler hayallere olan inancı, sorumluluklar ise hayalleri gerçekleştirmek için lazım olan azmi yiyip bitiren akbabalar gibi. Hayali olsun olmasın her insanın tepesinde dönen akbabalardır bu iki şey. Ha bir de en büyük akbaba olan toplumu unutmamak lazım tabi! “Elalem ne der” felsefesiyle yaşayan insanlarız sonuçta, toplum bize bunu mal etmiş, buna layık görmüş! Sanki toplum için yaşıyormuşuz gibi. Bu ruh onlarınmış, beden de onlara emanet edilmiş gibi, sanki bizim aklımız hiç yokmuş gibi! Birçoğumuzun hayallerini gerçekleştirememesinin üç ana sebebi işte bu saydıklarım, gerçekler, sorumluluklar, aile ve toplum baskısı! Belki bazılarınız içinden “bir gün düzelir elbet!” diyordur, hiç sanmıyorum! Can çıkar huy çıkmaz diye boşa dememiş atalarımız!
Yazının sonlarına doğru yaklaşırken, cesaretli hayalperestlerden bahsetmeden geçmek olmaz, içime sinmez. Hayalperest demişken, yanlış anlaşılmasın, toplumun algıladığı hayalperest değil, hayal kuran ve onun için ne olursa olsun gerçekten mücadele eden, elinden geleni ardına koymayan insandır benim için asıl hayalperest. Kimisi sıfırdan başlayıp da kavuşmuştur hayaline, kimisi de bütün kariyerini heba edip, hayatını hiçe sayarak… İşte, en büyük kumar budur bence, yaşamak ya da ölmek hikaye! Önemli olan istediğin gibi yaşamaktır, hayallerinle, onları gerçekleştireceğin güne olan inancın ve o gün geldiğinde nasıl hissederdim diye düşünürken ki heyecanındır seni dinç tutan! Bu hayatta hiçbir şey şıp diye olmuyor, her şey için önce çaba göstermek gerekiyor. Hayalinin olması da, hayalini gerçekleştirmek için yanıp tutuşuyor olman da yetmiyor, çabalamak gerekiyor, gerekirse her şeyi riske atmak, başladığın yere geri dönmek, hatta dibe inme riskini göze almak gerekiyor. Eğer benim gibi korkak davranıp da risk almaktan kaçıyorsan, bir şeylerden korktuğun için susup geri çekiliyorsan, o hayallerin gerçekleşme ihtimali, kaybettiğin bir insanın dirilme ihtimaliyle eş değerdir bence. Komada olan bir hastanın hayatı gibidir korkak yaşamak, geri çekilmek, sinmek, pısmak. Bir o kadar başarısız insan varsa hayalini gerçekleştiremeyen, bir o kadar da başarılı insan vardır bu hayatta hayallerine kavuşan! Bu gerçeği göz ardı etmeden yaşamalı hayalleri gerçekleştirmek için harekete geçerken, bunları düşünerek harekete geçmeli insan. Diyorum ya, büyük kumar, hayalleri gerçekleştirmek için bütün gemileri yakmak, hatta dönüp ardına bile bakmamak… Becerebilenlere helal olsun, beceremeyenlere de selam olsun! 🙂
Başka bir yazıda görüşmek üzere, hadi eyvallah!